|
|
|
39 dereceyi geçen ateş, öksürük, çoğu zaman pas renginde olan koyu kıvamlı balgam hastalığın başlıca belirtileridir. Hastalık bazen genç erişkinlerde şiddetli bir titremenin ardından ateş yükselmesiyle birlikte aniden başlayabilir.
Buna karşılık yaşlılarda son derece sinsi bir şekilde başlayabilir ve zatürre izlenimi vermeyebilir. Çok yaşlı hastalarda öksürük pek az olabilir, hiç balgam çıkmayabilir ve ateş de yükselmeyebilir. Ancak hasta yorgun görünür ya da bilinci bulanıklaşır. Vücut ısısı düşer ve şok tablosu ortaya çıkabilir.
Zatürre olan hastalar tipik olarak grimsi renktedir, kaygılı görünürler ve ateş genellikle 39 derecenin üzerindedir.
Zatürreye neden olan bakteriler, aynı zamanda kan ile tüm vücuda yayılarak bakteriyemi adı verilen tablo ve beyin zarında da menenjit gibi ciddi enfeksiyonlara neden olabilirler. Bu bakteriler zatürreye neden olduklarında, her 20 vakadan biri ölümle sonuçlanmaktadır. Aynı şekilde her 10 bakteriyemi vakasından 3’ü ölümle sonuçlanmaktadır.
ZATÜRRE NASIL BULAŞIR?
Zatürreye neden olan Streptokokus pnömoni (pnömokoklar), üst solunum yollarında koloniler (bakteri grupları) oluşturan ve normal florayla (zararsız bakteriler) birlikte bulunan bir bakteridir.
Pnömokoklar kişiden kişiye, bir iki metrelik mesafelerden yakın temas sonucu bulaşırlar. Bakteriler, tek başına ya da solunum damlacıklarıyla birlikte solunum yolundan vücuda girerler ve nazofarinkste (burun ve ağız boşluklarının birleştiği yer) bakteri kolonileri oluştururlar.
Bakteri genellikle aile içinde, özellikle küçük çocuklar ve okul çoçukları arasında yayılma eğilimindedir. Hastalığın yayılması çoğu zaman viral üst solunum yolları enfeksiyonları ile birlikte olur.
Pnömokok enfeksiyonu grip kadar bulaşıcı olmamakla birlikte insanların kalabalık şekilde bir arada yaşadığı yerlerde, askeri kamplarda, cezaevlerinde ve yatılı okullarda zatürre salgınları görülebilir.
NE SIKLIKTA GÖRÜLÜR ?
Dünya sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünyada her yıl her bin kişiden 10-15’i zatürreye yakalanıyor. ABD’de her yıl Pnömokoklara bağlı zatürreden 100 bin - 175 bin kişi, bakteriyemiden 50 bin kişi ve menenjitten 3 bin kişi hastaneye yatıyor. Yaklaşık 20 bin ile 40 bin kişinin de hayatını kaybettiği biliniyor.
Türkiye’de her yıl Sağlık Bakanlığı istatistiklerine göre yaklaşık 90 bin zatürre vakası görülüyor ve 2 bin 500 civarında kişi hayatını kaybediyor. Ancak uzmanlar Türkiye için gerçek rakamın çok daha yüksek olduğunu, yaklaşık 500 bin kişinin her yıl zatürreye yakalandığını belirtiyor.
ZATÜRREDEN KORUNMAK NEDEN ÖNEMLİ?
Zatürre (pnömoni), en gelişmiş ülkelerde bile, tanı ve tedavi yöntemlerinin, hastane ve yoğun bakım olanaklarının çok artmasına rağmen sık görülen ve ölümlere neden olan dünyanın bilinen en eski hastalıklarından biridir.
Özellikle; küçük çocuklar, yaşlılar, kalp, şeker, böbrek ve bronşit hastalarında ölümlere yol açabiliyor. Sağlık Bakanlığı’nın istatiklerine göre, ülkemizde 5 yaş altındaki çocuklarda en çok görülen ölüm nedeni %22 ile zatürre.
Tüm zatürre vakalarının yarısından pnömokok bakterisi sorumlu. Ayrıca, pnömokoklar giderek penisilin ve başka birçok antibiotiğe karşı direnç kazanıyor. Üstelik de, tıptaki tüm gelişmelere rağmen en gelişmiş ülkelerde bile kana mikrop karışan zatürrelerde ölüm oranı çok yüksek.
Bu nedenlerden dolayı zatürre hastalığından korunmak önemli.
Pnömokokların yol açtıkları zatürre vakalarını önleyici bir aşı, bir çok kişinin yaşamını kurtarıyor.
ZATÜRRE AŞISI
Zatürre aşısı, pnömokok bakterilerine karşı antikorların yapımını sağlayarak organizmayı bunlara karşı kuvvetli hale getirir. Pnömokokların 80’den fazla türü bulunur. Aşı içinde bunların en çok hastalık yapabilme özelliği olan 23 tanesi yer alır. Bunlar da zatürreye neden olan pnömokokların % 90’nı oluşturur.
Tek bir doz aşı ile yıllar süren bir bağışıklık elde edilir. Bazı durumlarda ise aşının 5 yıl sonra tekrarlanması gerekir.
Dünya Sağlık Örgütü, ölümcül sonuç doğurabilecek bu hastalık için özellikle risk gruplarının, özetle kalp, akciğer, böbrek hastaları, diyabet gibi kronik hastalıkları olan kişilerle, 65 yaşını aşmış insanlar, huzurevi gibi toplu yerlerde yaşayanların aşılanarak zatürre’den korunması gerektiğini vurguluyor.
|